Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
30 Eylül 2019

Günümüzde kanser hastalarının yaklaşık yüzde 70’inin radyoterapi ihtiyacı duyacağı öngörülüyor. Batı Avrupa ve Amerika’daki istatistiklere göre; şu an mevcut radyoterapi cihaz sayısının yaklaşık 250 olduğu ülkemizde, kısa vadede ihtiyacın en az 400 adet cihaza ulaşması gerektiği düşünülüyor. Günümüzde dünyanın en ileri MR (1.5 T) ve Linak teknolojisini aynı platformda birleştirmeyi başaran ve bu yüksek teknoloji sayesinde diğer tüm cihazlardan ayrılırken, kanser tedavisinde de önemli fark yarattığını söyleyen Elekta Türkiye, İran ve Pakistan Genel Müdürü Can Soylu: “İlk yatırımda dahi yüksek teknolojik altyapıları tercih etmek önemli. Bu durum hem kanser tedavisinde bir kalite standardı belirlememize, hem ülkemizin sağlık alanında markalaşmasına, hem de yatırımcıların gözünden yatırımlarının sağlıklı dönüşü elde edebilmelerine olanak sağlayacaktır” diyor.

H.M: Türkiye’nin kanser tanı ve tedavisinde kullanılan teknolojik altyapısı yaygın ve yeterli mi?
C.S: 
Türkiye kanser tedavisi konusunda deneyimli klinik ekipleri ve son yıllarda yüksek teknoloji cihazlara yapılan yatırımlarla kendi bölgesinde önemli bir rol üstlenmiş ve üstlenmeye devam ediyor. Maalesef her geçen yıl yeni kanser vakası sayısı artıyor ve yıllık yaklaşık 250 bin hastaya ulaşması bekleniyor. Bu durumu düşündüğümüzde erken tanının önemi yadsınamaz. Kanser hastalarının yaklaşık yüzde 70’nin radyoterapi ihtiyacı duyacağını öngörüyoruz. Batı Avrupa ve Amerika’daki istatistikleri incelediğimizde görüyoruz ki, ülkemizin kısa vadede en az 400 adet cihaza ulaşması gerekiyor. Şu anki mevcut sayı ise yaklaşık 250. Türkiye’nin kanser tedavisindeki stratejik konumunu sürdürebilmek ve sağlık turizminde lider rol oynayabilmek için bu eksikliğin tamamlanması ülkemiz için yerinde bir karar olacaktır. Bu felsefeyle ülkemizde özel hastaneler, üniversite hastaneleri, hizmet alımı projeleri ve şehir hastanelerinde cihaz alımları sürüyor ve kanser tedavisinde en yüksek teknoloji ürünler temin edilmeye devam ediyor.

H.M: Tıbbi cihazlarınızı benzerlerinden ayıran üstün özellikleri var mı? Bu cihaz kullanıcıları yeterli donanıma sahip mi?
C.S: 
Firmamız 1972 yılında Gama Knife cihazını icat eden Prof. Lars Leksell tarafından kuruldu. Bu icat etme ve yeni teknolojiler yaratma ruhu firmamızda sonraki yıllarda da hızla devam etti. Elekta, son 30 yılın radyasyon onkolojisindeki kritik teknolojik gelişmelerinin çoğunun tanıtılmasında öncü rol oynayan teknoloji lideri bir firmadır. Geçmişte ilk dijital lineer hızlandırıcıyı tanıtan firmamız, ilk 3 boyutlu görüntü rehberliğinde radyoterapi ekipmanını (CBCT) bundan 16 yıl önce; tanıtmış olduğu dijital lineer hızlandırıcıya entegre ederek büyük bir değişime öncülük etti. Ayrıca radyoterapide altın standart olarak bilinen Monte Carlo tabanlı tedavi planlama sistemini, radyo cerrahi kavramını ve 2017 yılında dünyanın en yüksek manyetik alana sahip MR-Linak (UNITY) cihazını radyasyon onkolojisine kazandıran teknoloji öncüsü bir firma. Elekta, dünyanın en ileri MR (1.5 T) ve Linak teknolojisini aynı platformda birleştirmeyi başaran teknoloji sayesinde diğer tüm cihazlardan ayrılıyor. Tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında tümörün MR kalitesinde görüntülenmesiyle tam isabetli bir şekilde yok edilmesini sağlar. Günden güne değişen tümörün boyutunu ve yerini de göz önüne alarak tümörü tamamıyla yok eder. Fonksiyonel MR özelliği ile tümörün radyasyona verdiği cevabı da izleyerek gerektiği durumlarda ek tedaviler ile tümörün yok edilmesini sağlayan yüksek teknolojili “Unity” MR-Linak cihazı tüm dünyada kanser hastaları için umut olmuştur. Unity MR-Linak cihazının kullanıcıları birçok Avrupa ülkesinde ileri seviyede kullanıcı eğitimleri alıyor ve uluslararası konsorsiyumlara üye yapılıyor. Böylece sürekli gelişen ve değişen yeniliklerden de haberdar oluyorlar.

Dünyanın en doğru doz hesaplaması
Üst segmentte yer alan Versa HD-HDRS linak cihazımız tümörün etrafındaki sağlıklı dokuları daha iyi koruyabilmek için dünyada eşi benzeri bulunmayan kolimatör mimarisine sahiptir. Bu yapı sayesinde tedavi esnasında normal dokuların az doz almasını sağlayan her bir bileşen optik yakut izleme sistemiyle takip edilerek, hasta güvenliğini maksimum seviyeye çıkarıyor. 160 parçadan oluşan bu sistem 40×40 cm’lik bir alanda çalışarak aynı anda birden fazla tümörü yok edebiliyor. Her bir bileşen 1 mm’lik sanal genişliğe sahip olup tüm alan açıklığında hızlı, etkin ve hatasız bir şekilde çalışıyor. Monaco planlama sistemi hasta tedaviye girmeden önce tomografi görüntüleri üzerinden hastanın tüm organlarının nasıl etkileneceğini tedavi öncesinde gösteren altın standart olarak bilinen “Monte Carlo” algoritmasını kullanarak dünyanın en doğru doz hesaplamasını yapıyor.

Beyin radyo cerrahisinde altın standart
Elekta firması mucidi olduğumuz Gama Knife cihazı ile beyin radyo cerrahisinde altın standartlara ulaşmış bir tedavi yöntemi sunar. Öyle bir cihaz düşünün ki; masa hareketinden kaynaklı ısınan mekanik aksamların genleşmesini bile hesaba katarak tümörün sadece kendisini çok yüksek bir hassasiyetle yok edebilmektedir. Bu sistem, çok kısa mesafelerde radyasyonun etkisini düşürerek normal dokuları koruyarak tek bir tedavi şemasında çok yüksek dozları tümöre iletebiliyor.

Türkiye organizasyon yapılanması
Türkiye organizasyonumuz İran ve Pakistan’ı da İstanbul merkezli yönetmektedir. Ayrıca İstanbul, Elekta Global için Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve Hindistan’ın da içinde olduğu TIMEA bölgesinin de merkez ofisidir. Türkiye’de Gama Knife sistemlerimizin satış ve servis hizmetleri uzun yıllardır başarıyla distribütörümüz olan Özyürek firması tarafından sürdürülmektedir. Bunun dışında, Linak, brakiterapi, MR-Linak ve bilgi sistemleri direk Elekta Türkiye olarak bizim servis ve satış hizmetimizde bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak söyleyebilirim ki, Elekta Global, Türk mühendisliğine ve insan gücüne verdiği önemi göstermiş, bu doğrultuda 80 ülkenin yönetimini İstanbul üzerinden yürütmeye başlamıştır. Kısa bir süre önce ben de mevcut rolümle birlikte, yukarıda bahsettiğim TIMEA bölgesinin tüm distribütör yönetimini üstlenmiş bulunuyorum. Ofisimizde birçok arkadaşımız buna benzer bölgesel rolleri alabilmekte ve yeni birçok adayımıza iyi kariyer fırsatları sunabilmekteyiz.

En geniş uygulama yelpazesi ile brakiterapi

Brakiterapi çözümü ise firmamızın lider radyoterapi portföyünün bir parçasıdır ve kırk yıllık Nucletron yeniliklerini kapsar. Bunlar arasında Esteya elektronik brakiterapi, Flexitron afterloader, Oncentra Brakiterapi tedavi planlaması ile sektördeki en geniş uygulama yelpazesi ve gerçek zamanlı prostat çözümlerini içerir.

Ayrıca, ülkemizdeki kullanıcıların yeterli donanıma sahip olduğunu düşünüyorum. Gerekli görülmesi durumunda kullanıcılara eğitim desteklerimizi de kesintisiz sürdürmeye devam ediyoruz.

H.M: Türkiye’deki tıbbi görüntüleme teşhis ve tedavi teknolojileri sektörünün Sağlık Bakanlığı, üniversite hastaneleri, SGK ile ilişkileri nasıl? Satın alımlar, geri ödemeler konusunda sıkıntılar yaşanıyor mu?
C.S: 
Tıbbi Görüntüleme teşhis ve tedavi teknolojileri, sağlık hizmetinin temel bileşenlerinin en önemli parçalarındandır. Sağlık Bakanlığı, üniversite hastaneleri, özel hastaneler ve kamu-özel iş birliği projeleri, teşhis ve tedavi teknolojisi yatırımlarına, satın alma yöntemi yada hizmet alım yöntemi ile devam ediyor. Elekta Türkiye olarak bütün bu yatırımlarda etkin bir rol üstlenerek önemli bir pazar payına ulaştık. Hizmet Alım Modeli; hala Kamu ve Özel İştirakler nazarında sürdürülebilir bir model olarak gözüküyor. Diğer taraftan radyasyon onkolojisi olarak SUT fiyatlarında artış ile karşılaşan nadir birimlerden birisiyiz. Fakat kurlarda yaşanan dengesiz seyir, yüksek faiz ve enflasyon oranları müşterilerimizi kredi finansmanı konusunda hayli zorluyor. Döviz bazında halen borçlu olan müşterilerimiz borçlarını yapılandırmaya gayret ederek, potansiyel projelerini bir süre erteleme yoluna gittiler.

H.M: Kanser tedavi cihazları konusunda hastanelerin eksiklikleri neler? Kamu ve özel sağlık sektörü hastanelerinin cihaz donanımı yeterli düzeyde mi?
C.S: 
Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında, son yıllarda kanser tedavi cihazı yatırımlarında büyük bir artış görülmekle beraber halen Avrupa ve Amerika ortalamalarının altında seyrediyor. Bu konuda Bakanlığımızın çalışmaları olduğunu biliyor ve bir plan çerçevesinde cihaz donanım ve sayısını iyileştireceklerine inanıyoruz. Her bir milyon kişiye düşen Lineer Akseleratör (Kanser Tedavi Cihazı) sayısı ülkemizde yaklaşık 3 adettir. Bu sayının ülkemiz şartlarında 5 adet olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple her klinik alanda daha fazla nitelikli cihaza ihtiyaç duyulduğu görülüyor. Kanser tedavi cihazlarının toplumsal olarak üstlendiği görev hayli kritiktir. Bu yüzden ilk yatırımda dahi yüksek teknolojik altyapıları tercih etmek, hem kanser tedavisinde bir kalite standardı belirlememize, hem bölgesel olarak ülkemizin sağlık alanında markalaşmasına, hem de yatırımcıların gözünden yatırımlarının sağlıklı dönüşü elde edebilmelerine olanak sağlayacaktır. Elekta, her zaman en güncel ve gelişmiş tedavi cihazlarını kurumlara sunmakla beraber, portföyünde bulunan bütün Kanser Tedavi Cihazlarının uygun altyapılarının olması sebebiyle, ilerleyen dönemlerde en gelişmiş sistemlere “Upgrade” edilebilme imkanını kullanıcılarına sağlayabilen sektördeki öncü firmadır.

H.M: Türkiye’de kanser tedavisi için kullanılan teknoloji insan sağlığı, çevre güvenliği ve kalite konusunda yeterli ve yaygın düzeyde mi? Bu konuda firmanızın hastanelere-hekimlereyardımcı personele yönelik çalışmaları var mı?
C.S: 
Tüm cihazlarımız TAEK tarafından lisanslanmakta ve fizik mühendisleri odası tarafından kalite uygunluk testlerinden geçirilmektedir. Cihaz kullanımına yönelik tüm aplikasyon eğitimleri ve cihazın güvenlik prosedürleri firmamız tarafından ilgili personellere aktarılmakta ve gerekli sertifikasyonlar yapılmaktadır. Ayrıca hem “Radyasyon Onkolojisi Derneği” ile hem de “Medikal Fizik Derneği” ile çok yakın ilişkilerimiz bulunuyor. İstanbul Ataşehir’de bulunan ofisimizde tüm konturlama ve tedavi planlama sistemlerinin alt yapıları kurulmuş olarak bir eğitim merkezi açtık. Buradaki amacımız, ülkemizde ve içinde bulunduğumuz bölgede, hekim ve medikal fizikçilerine gerekli gördükleri eğitimleri verebilmekti. Ayrıca dernekler, kendi iç eğitimleri amacıyla da eğitim merkezimizi kullanmaya başladılar. Bu vesileyle hasta sağlığını birinci dereceden etkileyen yüksek teknolojik ürünleri temin ederken, en önemli unsur olan eğitime çok ciddi yatırım yaptığımızı belirtmek isterim.

En iyi 3 ofis arasına girdik

İlave olarak cihaz eğitimlerini veren aplikasyon uzmanı arkadaşlarımızın sayısını 3 katına çıkarttık. Bununla yetinmedik, ciddi bir servis mühendisliği altyapısı kurarak sadece ülkemizde değil, içinde bulunduğumuz bölgede de hizmet vermeye başladık. Arzu ettiğimiz deneyim ihracatını da başarmış olduk. Ayrıca uzaktan erişimle tüm sistemlerimize gerekli durumlarda müdahale ederek, yüzde 30 oranında arızaları uzaktan çözmeyi başarmış durumdayız. Bu bize ciddi bir hız kazandırırken, müşterilerimiz ve kullanıcılarımız bu vesileyle hastalarına daha iyi, daha hızlı, daha kaliteli, bir tedavi uygulamayı başardılar. Elekta Türkiye ofisi olarak, Türkiye’de direkt olarak bulunuyoruz. Bu sebeple Elekta Global’in bize öğrettiği ve yapmamızı beklediği standartları da uygulayarak, iyi bir kalite çizgisi yakaladığımızı düşünüyoruz. Geçen seneki iç denetimimizde Elekta Türkiye olarak EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika) bölgesinde en iyi 3 Elekta ofisinden birisi olmayı başardık. Bu da kalite prosedürlerini tamamen Elekta Global’in çizgisinde sıkı takip ettiğimizin en önemli göstergesi olarak söyleyebiliriz.

H.M: Firmanızın özellikle onkoloji alanında hastanelere- hekimlere- halka yönelik çalışmaları neler?
C.S: 
Radyasyon Onkolojisi ve Medikal Fizik Dernekleri ile eğitim konusunda işbirliğimiz var. Ofisimizde bulunan eğitim merkezimizde gerçek vakalar üzerinden kullanıcılara eğitimler veriyoruz ve verilmesini teşvik ediyoruz. Bu anlamda çok iyi geri bildirimler aldığımızı söylemeliyim. İlave olarak, organize ettiğimiz tedavi planlama workshopları ile eğitimlerimize devam ederek yine kullanıcılardan güzel geri dönüşler aldık. Senede ortalama 2 tane ulusal ve uluslararası katılımcıların da olduğu etkinlikler düzenledik. Kullanıcıların kendi deneyimlerini paylaştıkları platformları bizzat organize ettik ve her birine 250 kişinin üzerinde katılım olması bizleri memnun etti. Tüm eğitimi desteklediğimiz aktivitelerin temel amacı, aslında kullanıcılarımızın hastalarına daha iyi, daha hızlı, daha kaliteli tedavi hizmetini sunabilmesi içindi. Bu konuda özellikle ülkemize yaptığımız eğitim merkezi yatırımı için hayli mutlu ve gururluyuz. Bundan sonra da tabiki durmayacağız. Derneklerimizle işbirliğini arttırarak, Ortadoğu ve Afrika’da bulunan hekim ve medikal fizikçilerin eğitimlerini, Türk hekim ve medikal fizikçilerin liderliğinde sürdürerek, bölgesel pozisyonumuzu kuvvetlendirmeye devam etmek istiyoruz.