Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
19 Haziran 2019

Türkiye’de kalp hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgili olarak son 20 yılda ilerleyici ve hızlı bir gelişme görülüyor. Türkiye’de ve dünyada bu alanda önde gelen isimler arasında gelen Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, “Kalp ve damar hastalıklarının tedavisi alanında ameliyatsız uygulanan pek çok işlemi gerçekleştirmekteyim. Yıllar içinde geniş bir yelpazede girişimsel işlemler yapma becerisi kazandım. Bu işlemleri bu şekilde uygulayabilen hekim sayısı dünyada gerçekten az” diyor.

Türkiye’de genel anlamda kalp hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgili olarak son 20 yılda ilerleyici ve hızlı bir gelişme gözleniyor. Son yıllarda ise ivmesi daha da arttı. Gelinen noktanın ise çağdaş uygulama düzeylerine çok yakın ve hatta birçok konuda da üzerinde olduğu belirtiliyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto kalp ve damar hastalıklarını önlemede yeterli düzeyde olmadığımızı söylüyor.

Ulusal Kalp Sağlığı dokümanındaki hedeflere ulaşamadık

Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi ile ilgili olarak önemli gelişmeler olmakla birlikte bu gelişmelerin yeterli olduğunu söylemenin güçlüğüne de dikkat çeken Prof. Dr. Ali Oto şunları belirtiyor:
“2002 yılında Türk Kardiyoloji Derneği tarafından benim başkanlığımda hazırlanan ve Sağlık Bakanlığı’nca da kabul gören Ulusal Kalp Sağlığı dokümanında belirlenen hedeflere henüz ulaşılabilmiş değiliz. Halen sigara önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımızda duruyor. Obezite artışı ve diyabetteki artış, hipertansiyon kontrolündeki eksiklikler önemini koruyor. Bugün en önemli sorunlardan biri yeterli bilgi ve deneyimi olmayan kişilerin özellikle kolesterol yüksekliği, kolesterol yüksekliği için kullanılması gereken ilaçlar ve bazı diğer konularda oluşturduğu yanlış bilgilendirme ve bilgi kirliliğidir. Bu tür bildirimler halkımızın sağlığına ciddi zarar veriyor. Önlenmesi ve itibar edilmemesi gerekiyor. Günde sayısız yumurta yenmesi, fazla miktarda yağ tüketimi, kolesterol ilaçlarının kullanılmaması gibi mantık dışı ve bilimsel temelden yoksun ifadelerin ciddiye alınacak yanı yoktur.”

Prof. Dr. Ali Oto, “Halen kalp ve damar hastalıklarının 1 numaralı öldürücü olduğunu ve önümüzdeki 20-25 yılda eğer yeterli önlem alınmazsa bu özelliğini sürdüreceğini” de söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
“Şişmanlık, hipertansiyon ve sigara hala kalp ve damar hastalıkları için üç önemli risk faktörü olarak görünüyor. Özellikle batı tipi beslenmeye geçiş ve hareketsizlik üzerinde durulması gereken ciddi halk sağlığı sorunlarıdır.”

Geniş bir yelpazede girişimsel işlem yapıyorum

Prof. Dr. Ali Oto, “Kalp ve damar hastalıklarının tedavisi alanında ameliyatsız uygulanan pek çok işlemi gerçekleştirmekteyim. Yıllar içinde geniş bir yelpazede girişimsel işlemler yapma becerisi kazandım” diyor ve şunlara dikkat çekiyor:
“Bu işlemleri bu şekilde uygulayabilen hekim sayısı dünyada gerçekten çok az. Kalp damarlarına (koroner damarlardaki darlıkların açılması, stent uygulamaları vb.) ve kalpteki yapısal bozuklulara yönelik işlemlerin (kalpteki deliklerin ameliyatsız kapatılması, kalp kapakçıklarındaki darlıkların açılması, kapakların ameliyatsız değiştirilmesi, mandal uygulaması vb.) yanında kalp pilleri ve şok cihazları uygulaması, kalp yetmezliği pilleri uygulaması ve ritim bozukluklarının yakarak ya da dondurarak tedavilerini yaygın olarak uyguluyoruz.”

Özel hastaneler teşvik edilmeli

Prof. Dr. Ali Oto, Türkiye’de kalp ile ilgili teşhis ve tedavi hizmetlerinin fiyatlandırmasında ya da geniş hasta kitlelerine ulaştırılmasındaki durum ve yaşanan sorunlar hakkında da kısaca şunları ifade ediyor: “Yenilikleri çok yakından izlemek ve hastaların yararına olanları uygulamak; düzenli ve çok çalışmak olarak sıralayabilirim. Genel anlamda önemli kazanımlar elde edilmiş olmakla birlikte hala ciddi sorunlar var. Bazı yöntem ve uygulamaların özel hastanelerde de yapılmasının teşvik edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.”