Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
27 Aralık 2018

ÖZGÜR ÖZEL
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ VE MANİSA MİLLETVEKİLİ

Cumhuriyet Halk Partisi, Avrupa’nın en köklü siyasi partilerinden biri ve sosyal demokrat bir parti olarak, Türkiye’de üç büyük devrimi gerçekleştirmiş bir siyasi birikimin mirasının sahibidir. Cumhuriyeti kuran ve Türkiye’ye demokrasiyi getiren CHP; sosyal demokrasinin Türkiye’ye getirilmesini sağlamış, Türkiye’de sosyal devletin inşasının ilk adımlarını atmış, şimdi de dördüncü büyük devrimi gerçekleştirmek, bu ülkeye gerçek demokrasi ve gerçek özgürlüğü getirmek üzere yola çıkmıştır.

Cumhuriyet Halk Partisi, anayasamızda da altı çizilmiş biçimiyle sosyal devleti, sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla vatandaşların eğitim, sağlık ve barınma gibi sosyal hizmetlere kaliteli biçimde ulaşmasının sağlanması olarak yorumlar ve bunu daha da güçlendirmeyi amaçlar.

Sağlığa erişim hakkı, tüm vatandaşların insan onuruna yaraşan biçimde hastalandığında tedavi olabilmesinin sağlanması olarak özetlenebileceği gibi, anayasanın 56’ncı maddesinde tanımlanır.

Cumhuriyet Halk Partisi, sağlık konusuna sağlığa erişim hakkı, sağlık hizmetlerinin ücretsiz sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ile sağlık çalışanlarının ve hastaların haklarını önceleyen bir perspektiften yaklaşarak, önerilerini bu eksende geliştiriyor.

Sağlığa yönelik bazı düzenlemeler içeren 44 maddelik kanun teklifi, bu yazı kaleme alındığı sırada TBMM Sağlık Komisyonu’nda görüşülüyordu. Türkiye’deki meslek örgütlerinin ve hatta Dünya Tabipler Birliği’nin de karşı çıktığı kanun hükmünde kararnamelerle işlerini kaybeden hekimlerin, haklarında hiçbir ceza olmasa dahi özel hastanelerde çalışmasını engelleyen bir madde içeriyor olması konusunu doğru bulmuyoruz.

Sağlığa bakış açısı neden değişmeli?

Yakın geçmişte gündeme gelen, Gazi Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi gibi üniversite hastanelerinde acil ameliyatlar dışındaki ameliyatların yapılmamasına ilişkin belgelerin ortaya saçılması, sağlıkta yapısal bir reform yapılmasının ve sağlığa bakış açışının değişmesinin neden bu kadar önemli olduğunun önemli bir göstergesi.

Türkiye’de 21. yüzyılda hala daha gündemden çıkmamasını hayretle karşıladığımız sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda da bir türlü gerekli mesafe kat edilemiyor. Bu konu özelinde geçtiğimiz yıllarda TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonu’nca yapılan önerilerimiz ve son aylarda artan şiddet vesilesiyle Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinin talepleri doğrultusunda hazırladığımız kanun teklifi maalesef dikkate alınmıyor.

Sağlık hizmetleri tekrar kamusal hale getirilmeli

Sağlık hizmet sunumunun tekrar kamusal hale getirilmesini savunan partimizin en önemli vaatlerinden biri olan aile sigortası, bebek beslenme desteği, kreş desteği, genel sağlık sigortası primi desteği, engelli desteği, yaşlı desteği, gebelik desteği gibi destekleri de barındıran, kapsamlı bir proje olarak öne çıkıyor.

Sağlık hizmetlerinin ücretsiz sağlanması ilkesini benimseyen partimiz, sağlık hizmetlerinde katılım payı, ilave ücret gibi ödemeleri kaldırmayı, prim ödemiş olmayı sağlık hizmeti almanın ön koşulu olmaktan çıkarmayı hedefliyor.

CHP’nin öncelikleri

Partimiz, sağlık hakkına erişimin ve buna ücretsiz erişimin bir hak olduğunu vurgulamanın yanı sıra nitelikli sağlık hizmetine erişimin de öneminin altını kalın harflerle çiziyor. Nitelikli sağlık hizmeti elbette bir yönüyle hizmeti üretenlerin sayısının artırılmasıdır ve bu çerçevede kişi başına düşen sağlık personeli sayısını kademeli olarak gelişmiş demokrasilerin düzeyine çıkarmak, hekim ve sağlık personeli dağılımındaki bölgelerarası eşitsizlikleri gidermek için sağlık meslek örgütlerinin de katkılarını alacak bir yol haritası, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceliklerinden olacaktır. Kişi başına düşen hekim sayısının OECD ortalamasının neredeyse yarısı düzeyinde olması ciddi bir problem olarak öne çıkıyor. Ancak nitelikli sağlık hizmeti bir yönüyle de, hizmeti üretenlerin eğitiminin niteliğini artırmak olduğundan, bu konuda atılacak adımlar da zaruridir. Eğitimin niteliğinin artırılması noktasında tıp eğitimi veren fakülte ve yüksekokulların ihtiyaçları karşılanmak durumundadır.

Bebek ölümleri AB ortalamasının neredeyse 3 katı

Sağlık noktasından bakıldığında Türkiye’yi gelişmiş demokrasiler ligine çıkarabilecek en önemli oranlardan biri anne, bebek ve çocuk ölüm oranlarının düşürülmesini sağlamaktan geçiyor. TÜİK rakamlarına bakıldığında bebek ölüm oranının son birkaç yıldır düşüş eğiliminde olduğu görülmekle beraber, Türkiye’deki bebek ölüm oranının AB ortalamasının neredeyse 3 katı olması, Türkiye’nin bu konuda hala atacak adımı olduğunu gösteriyor. Bu çerçevede doğum ve yenidoğan bakım hizmetlerinin kalitesinin artırılması, doğumların her yerde ücretsiz ve sağlık personeli yardımıyla gerçekleştirilebilmesinin güvence altına alınabilmesi gerekiyor.

Bu doğrultuda son yıllarda azaldığı ortaya çıkan ücretsiz periyodik aşılamada gerçekleşme oranının yüzde 100’e ulaşabilmesi, bulaşıcı ve salgın hastalıklarla mücadele gibi koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirmek önem arz ediyor.

Hasta ve çalışan hakları alanındaki öneriler

Cumhuriyet Halk Partisi’nin hasta hakları arasındaki önerileri arasında vatandaşların sağlıkla ilgili yasal haklarını aramalarının önündeki bürokratik engelleri kaldırmak, hastaların ihtiyaçlarının ve memnuniyetinin bağımsız kuruluşlar tarafından düzenli olarak ölçülmesi ve kişisel sağlık verilerinin korunması ve yasal güvence altına alınması bulunuyor. Tüm sağlık çalışanlarının adil bir temel ücret almalarının sağlanması, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına fiili hizmet süresi zammı hakkı tanınması, sağlık alanındaki personel açığının süratle kapatılması da gerekiyor.

Sağlık sektörünün en önemli paydaşlarından olan eczacıların sorunlarının çözülmesi noktasında da, partimiz, eczanelerin güvenliğinin sağlanması için tedbirler alınması, sayıları sürekli artan eczacılık fakültelerinin sınırlandırılması, yurt dışından ilaç temini sürecinin kamu kaynaklarını koruyacak biçimde sürdürülmesi ve ilaç politikalarının katılımcı bir mekanizma içinde belirlemenin önemine vurgu yapıyor.

Partimiz, sağlık alanındaki tüm sorunları kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri olan Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacılar Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliği başta olmak üzere dernekler, akademisyenler ve hekimlerin katılımıyla tüm paydaşlarla birlikte ele almayı ve onların katkılarıyla çözmeyi savunuyor.

Özgür Özel’in yazısı hospitalmanager Dergisi’ne ulaştıktan sonra ve derginin yayına hazırlanma sürecinin devam ettiği 11 Kasım tarihinde, “Sağlık alanında düzenlemeler içeren Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda kabul edildi.” (Sağlık çalışanlarına şiddete verilen cezaları artıran yasa teklifi TBMM komisyonunda kabul edimişti. Yasa teklifine göre, sağlıkta şiddette failler artık karakoldan serbest kalmayacak, savcılığa sevk edilecek.Bu yasa kapsamında yargılananlar için 12 yıla kadar hapis talep edilebilecek. KHK ile ihraç edilen sağlık çalışanlarının da özel hastanelerde çalışabileceği bildirilmişti)