Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
24 Nisan 2018

-Ayşenur Asuman Uğur

Allianz Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Oruç Lembet Kadın Liderler özel sayısında hospitalmanager Dergisi’ne açıklamalarda bulundu. Lembet, “Kadınlar anaç ruhuyla daha korumacı, tedavi edici, duygusal ve yumuşak olabilmeyi başarabiliyorlar” diyerek kadınların farkını dile getirdi.

Hem sağlık hem de diğer sektörlerde kadın istihdamı ve yönetim kademesinde kadın varlığı henüz istenen düzeyde değil elbet! Dünyada da durumun böyle olmasını teselli olarak kabul edemeyiz!

Günümüzde hem sağlıkta hem de diğer alanlardaki kadın liderlerin, kadınların yönetim kademesinde daha fazla yer alabilmeleri, toplumsal hayata daha çok katılabilmeleri ve kadın istihdamını artırmak için yoğun bir çaba içinde oldukları görülüyor.

Ayrıca kadın liderlerin çalıştığı alan sağlıkta ise; kadınların sağlıklarını korumaları ve geliştirmeleri konusunda biraz daha hassas oldukları fark edilebiliyor. İşte o isimlerden biri de Allianz Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Oruç Lembet. “İnsanın duygularına dokunacak şekilde karar almaya gayret ediyoruz” sözleri ile cümlelerine başlıyor Pınar Oruç Lembet ve devam ediyor: “Sağlık alanı, insan hayatına verdiği önemle çok heyecan verici. Mevcut görevimde, yaptığımız her işte insana fayda sağlamayı ve hayat konforunu yüksek tutmayı hedefliyoruz”.

Kadın olmanın kariyerinde hangi avantajları beraberinde getirdiğini de şu satırlarla paylaşıyor: “Sağlık sektörünün hastane, ilaç ve sigorta gibi farklı alanlarında çalışma fırsatını bulduğum kariyerimde kadın olmak, tam da bu bileşenler sebebiyle avantajlı. Kadınlar ‘anaç’ ruhlarıyla daha korumacı, tedavi edici, duygusal ve yumuşak olabilmeyi başarabiliyorlar. Bu da hizmet sektörünün sağlık gibi önemli bir alanında ürettiğimiz çözümleri hem çok daha kolay bulabilmelerine hem de rol model olarak uygulayabilmelerine olanak sağlıyor.”

Çok işi aynı anda yapabilmeyi beceriyorlar

Pınar Oruç Lembet genel olarak iş hayatında başarı için gerekli olduğuna inandığı iki beceriyi ise şöyle anlatıyor: “Çok işi aynı anda yapabilmek ve takım oyunu oynayabilmek. Kadınların; doğaları gereği ve aile içinde oynadıkları rollerle bu becerileri içselleştirdiklerini, iş hayatlarına da yansıtarak avantaj sağladıklarını düşünüyorum.”

Yüksek amaç uğruna koşmak motivasyonu artırıyor

Kariyerini oluştururken özellikle nelere önem verdiğini ise şöyle özetliyor: “Başarılı olmak için, yüksek bir amaç uğruna koşabilmenin çok daha fazla motivasyon sağladığına inanıyorum. Nitekim yaptığım işi çok sevdiğim ve onun ürettiği çıktı ile topluma fayda sağlayabildiğim sağlık alanı bana bu motivasyonu sağladı. Kariyerim boyunca bu alanda faaliyet gösteren çeşitli şirketlerde; mali işler, yatırımcı ilişkileri, pazarlama, iletişim, insan kaynakları ve hastane yönetimi gibi farklı alanlarda ve pozisyonlarda görev yaptım. Tüm bu görevlerde daha iyiyi yapmak ve daha yaratıcı projeler geliştirmek için sürekli araştırma, öğrenme ve bunları uygulama fırsatı sağlayan ortamın yarattığı farkın önemini gördüm. Bu ortamı ancak yüksek performans kültürü olan ve bu hedeflere koşabilmek için sizi hem geliştiren hem de önünüzü açan, böyle bir kültürün içinde ise çalışana değer verme odağından asla vazgeçmeyen kurumlar sağlayabiliyor.”

Lembet kadınlara ise şu önerilerde bulunuyor: “Sadece kadınlara değil tüm yeni profesyonellere; öncelikle sevdikleri işi, sonra da bu tarz bir kültürü buldukları kurumlarda çalışmalarını öneririm.”

“Sağlıklı kalma” çözümleri sunmak mutlu ediyor

Çalıştığı firmanın kendine dönük yönünü ve hoşuna giden noktalarını ise şöyle anlatıyor: “Allianz Türkiye; sağlık sigortacılığının sektör lideri olarak, sadece sağlık harcamalarını karşılayan bir kurum olmanın ötesine geçiyor, müşterilerinin hayatlarının her evresinde yanlarında olabilme misyonuna sahip. Bu misyon, müşterilerimizin sağlıklı bireyler olmaları ve böyle kalmaları için çözümler üretebilmemi destekliyor. Bu açıdan benim için çok kıymetli. Bu güzel mesleği icra ederken sınırsız araç kullanabileceğim bir ortamda bulunmak ise bana ayrıca keyif veriyor. İnovasyon kültürü yerleşmiş, teknoloji odaklı gelişen, yeni iş modellerine açık ve çalışanlarının liderlik becerileriyle yeteneklerini geliştirmeye gönül vermiş olan bir kurumun icracılarına sağladığı imkanlar büyük fark yaratıyor.”

İlerleyen zamanlar için profesyonel ve sosyal hedeflerinden de bahseden Pınar Lembet, “Profesyonel olarak; Allianz Türkiye’nin ‘müşteri memnuniyeti ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapan, toplumun yaşam kalitesini artıran sosyal bir marka olma’ olarak tanımladığı ve tamamıyla benimsediğim vizyonu bana ışık tutuyor” diyor ve devam ediyor: “Bu vizyon ve bunu gerçekleştirecek biz çalışanlarına sağladığı imkanları kullanarak kurumumun ‘dünyada sağlık sigortacılığında referans merkezi olma’ yolculuğuna daha da fazla katkıda bulunabilmeyi hedefliyorum.”

Kadın sigortalılara hatırlatmada bulunuyoruz

Allianz Türkiye olarak kadınlara yönelik özel çalışmalarda da bulunduklarını söyleyen Lembet şunları anlatıyor: “Sigorta sektörünün ilk sürdürülebilirlik modelini açıklayan kurum Allianz Türkiye. Önleyici çözümler geliştirerek ‘iyi bireyler’ yaratma adına çok önemli adımlar atıyoruz ve topluma katkıda bulunuyoruz. Örneğin; geçtiğimiz aylarda meme kanseriyle mücadelede ‘erken tanı hayat kurtarır’ mottosuyla kadın sağlık sigortalılarımıza, teminat kapsamındaki mamografi haklarını hatırlattığımız bir hizmet geliştirdik. Diyabet Destek, Dr. Allianz, Evimde Güvendeyim, Yenidoğanlar için Allianz Hemşiresi gibi önleyici çözümler içeren Sağlık Destek Programı’mızla Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından düzenlenen 9. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Pazaryeri’nde ‘Sağlıklı Bireyler’ ödülünün sahibi olduk. Diyabet Destek projemiz kendi başına ayrıca Türkiye Diyabet Vakfı’nın ‘Diyabette Fark Yaratanlar’ ödülünü aldı. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda; sağlıkla ilgili önleyici çözümlere odaklanmak ve bilinçli sağlıklı yaşamı sağlamak, hayatımdaki önemini korumaya her zaman devam edecek.”

18 yaşında bir kızı olduğunu ve eşinin de en az kendisi kadar yoğun bir tempoda çalıştığını söyleyen Pınar Oruç Lembet, “Gerek onlarla, gerekse ailemin diğer fertleri ve arkadaşlarımla geçirdiğim her dakika çok değerli. Bunun yeterli seviyesi de yok esasında; malum, ne kadar çok olsa o kadar iyi. Ama yine de, hepsine zaman ayırmaya gayret ediyorum” diyor.

Eski bir basketbolcu aynı zamanda Pınar Lembet. Sporun da hayatının vazgeçilmezi olduğunu söylüyor ve sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Ne de olsa eski bir basketbolcuyum. Bugün de düzenli doğa yürüyüşleri, pilates ve yüzme ile sporu sürdürüyorum. Geziler, kültür ve sanat faaliyetleri tüm ailemin ortak gıdaları ve bunları da hayatımızın bir parçası yapmaya gayret ediyoruz.”