Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
10 Nisan 2019

DİLEK AZGUN
STRATEJİK YÖNETİM DANIŞMANLIĞI VE İÇ DENETİM UZMANI

Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulanmaya başlamasından bu yana ülkemiz sağlık sektöründe birçok konuda yeniden yapılanma sürecini yaşanmaktadır. Dönüşüm programının bir parçası olarak 2017 yılında şehir hastanelerinin hizmete açılması ile birlikte, yeni bir döneme daha adım atılmıştır. Sağlıkta yaşanan bu yeni dönemi “Şehir Hastaneleri Dönemi” diye isimlendirmek çok da yanlış olmayacaktır.

Bu model; dünyada özellikle 1990’dan sonra yaygınlaşan ve devletin temel görevlerinden birisi olan sağlık alanında özel sektörle uzun süreli bir anlaşma yaparak finansman sağlaması esasına dayanmakta ve sağlık dışında da birçok alanda da kullanılmaktadır. Bir kamu kurumu ile özel sektör kuruluşunun, kamu tarafından yerine getirilen faaliyetleri birlikte üstlendikleri bu model İngiltere, ABD, İrlanda, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde de kullanılmıştır. Türkiye sağlık sisteminin bu yeni döneme göre; çalışan planlamasından finansmana, akılcı ve etkin stok yönetiminden sağlık hizmet fiyatlarına, kaliteli otelcilik hizmetleri sunumundan sağlık profesyonellerinin eğitimine kadar birçok alanda yeniden yapılandırılması zorunluluğunu da doğuracaktır.

Bu yazıda, tıpkı özel sektör hastanelerinde olduğu gibi, şehir hastanelerini de, piyasa ekonomisi doğrultusunda idari ve mali özerkliğe sahip olacak şekilde yapılandırarak, kaliteli sağlık hizmetini, ödeme sınırlılığı olan geniş halk kitleleri ile buluşturma yönünde, özel sektörle rekabete açık sağlık işletmeleri haline getirmenin önemine değinmeye çalışacağım. Ancak bu işletme modeli ile şehir hastanelerimiz, Türkiye’nin sağlık alanında en üst kategoride hizmet veren ülkeler seviyesine çıkabileceği bir potansiyel oluşturabilecektir.

Etkili ve verimli işletme metodu için denetim sistemleri kurulmalı

Kamu-özel ortaklığı, kamu ile özel sektör arasında altyapı tesislerinin finansmanı, yapımı, yenilenmesi, işletilmesi ve bakımı ile hizmetlerin sunulmasına ilişkin gerçekleştirilen bir ortaklık yöntemidir.Bu bağlamda şehir hastaneleri de T.C. Sağlık Bakanlığı ile projeleri üstlenen kurumlar arasında yapılan anlaşma kapsamında inşaat süresi hariç 25 yıllık proje süresi boyunca yeni sağlık tesisinin ayrıntılı tasarımından, inşaatından, donatılmasından, finansmanından ve bakımından üstlenici firma sorumlu iken, sağlık hizmetlerinin sunumu ise Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda olacaktır.

Bu yapıda farklı rolleri üstlenen farklı tipteki kurumların varlığı, işletmede aşılmakta güçlük yaşanabilecek olgu ve olayların yaşanmasına neden olabilir. Bağımsız denetim fonksiyonu ise bu güçlükleri aşma yönünde, kararları almanın zorlaştırdığı noktada devreye girmektedir. Bağımsız denetim, daha önceden planlanmış hedeflerin gerçekleşme olasılığını arttırmak için yönetim tarafından gerçekleştirilen bir faaliyet olarak kurtarıcı rolü oynayacaktır. Düzenli ve sürekli yapılan iç denetim ve kontrol faaliyetleri ile istenmeyen olayların olmasını önleyici, istenmeyen ancak olmuş bir olayı tespit edici ve düzeltici ya da yöneltici (gerçekleşmesi arzulanan bir olayın meydana gelmesini teşvik edici) nitelikte direkt yönetim kararlarını etkileyecek çalışmalardır. İster kamu, isterse özel sektörde faaliyet göstersin, yüksek performanslı bir sağlık oyuncusu olmak için, bir dizi yönetsel kararın verilmesi ve kurumsal değer yaratacak bir dönüşümün sağlanması gerekmektedir.Bu bağlamda, denetim uzmanları, kuruma dışarıdan; ama içeride çalışan bir göz olarak bakıp, kurumun aşmakta zorlandığı karmaşık konuları basite indirgeme yeteneklerini kullanabilmekte ve bu dönüşüme hazırlayabilmektedir.

Denetim faaliyetlerini planlayanlar olarak bizler, kurum çalışanlarını belirlenmiş hedefler yönünde çaba göstermeye ikna etme yeteneklerimizi, kurumun örgütsel dönüşümünü başarmak için kullanırız.

İç denetim şehir hastanelerini amaçlarına ulaştıracaktır

Her işletmenin kendine özgü kuruluş amacı bulunur. Bu amaçlara ulaşabilmek için işletmeler tarafından kontrol sistemleri oluşturulmalıdır. Kontrol sistemi, işletmenin amaçlarına ulaşma konusunda makul bir güvence sağlamak için birtakım politika ve prosedürlerden meydana gelir. İç denetçilerin sistemi gözden geçirmelerindeki temel amaç, tepe yönetimi tarafından saptanmış yönerge ve kurallara uygun davranıldığının, yönetim kararlarına esas olan çeşitli raporların doğru, zamanlı ve eksiksiz olarak hazırlanarak yönetime sunulduğunun belirlenmesidir. İç kontrol sisteminin bağımsız denetçi tarafından gözden geçirilmesindeki temel amaç ise, denetlenen işletmenin muhasebe sistemi tarafından tutulan hesapların ve hazırlanan finansal raporların güvenirliliğini saptamak ve yıl sonu denetimi sırasında uygulanacak denetim işlemlerinin türünü, kapsamını, ayrıntı derecesini ve uygulama zamanını belirlemektir.

Odaklanılması gereken stratejiler

Dilek Azgun Danışmanlık olarak; şehir hastanelerinde kurumsal performansa odaklı stratejilerin uygulanması ile etkili ve verimli bir işletme modeli oluşturulmasının mümkün olduğuna inanıyoruz. Kurumsal performansı arttırmaya yönelik birbiriyle bağlantılı dört temel üzerine geliştirilmiş strateji üzerinde çalışılması gerektiğinin altını çizelim. Bunlar; “Gelir Artışı”, “Karlılığın Arttırılması”, “Varlık Verimliliği”, “Organizasyonel Etkilik”.

Biz bunları da kendi içerisinde başlıklar halinde her biri için farklı denetim planları ve uzmanları ile yönetiyoruz. Gelir artışı başlığı altında, işlem hacmi, finansman, pazarlama ve iletişim başlıklarımız bulunuyor. Karlılığın arttırılmasında, hastayla iletişimin geliştirilmesi, hizmetlerin verimliliğinin iyileştirilmesi, bakım ve diğer hizmet giderlerinin kontrolünün sağlanması başlıkları var. Varlık verimliliğinde, kurumun vergilendirme, borç ve alacaklarının analizini, duran varlıkların verimliliğinin geliştirilmesi, satın alma, depo yönetimi ve envanter verimliliğinin geliştirilmesi, hastanenin alabileceği teşviklerin yönetimin sağlanması bulunuyor. Organizasyon ve etkililik altında, medikal ve işletme süreç yönetim etkinliğinin arttırılması, iş yürütebilme yeteneğinin geliştirilmesi, insan kaynakları ve personel istihdamı geliyor.

Üçlü savunma hattı ve kar

Üçlü savunma hattını (temel olarak iç kontrol, kurumsal risk yönetimi/ kalite yönetimi ve iç denetim hatları) tam ve doğru olarak yapılandıran şirketlerde en fazla iki sene içinde, karlılıktaki artışı fark ediliyor.

Son olarak stratejik yönetim danışmanlığı ve iç denetim uzmanlığı yaptığımız sağlık kurumlarında, başarı için kritik risk faktörlerinin başında bilgiyi paylaşmada şeffaflık geldiğini söyleyebiliriz. Başarılı bir iç tetkik için, yönetim ve çalışanların kontrole ve yönetime yönelik pozitif ve destekleyici bir ortam oluşturmaları ve sürdürmeleri çok önemli. Yönetim ve çalışanlar tarafından dürüstlüğün ve etik değerlerin korunması ve sergilenmesi, yönetimin uzmanlığa olan bağlılığı, yönetimin felsefesi ve iş görme tarzı, organizasyonun yapısı, kuruluşun organizasyon içinde yetki ve sorumlulukların devredilme tarzı gibi etkenler tetkikin başarısında rol oynuyor.