Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
24 Nisan 2018

-Ayşenur Asuman Uğur

Sağlık sektöründe saygın bir yeri olan ve çalışan memnuniyetinin en yüksek olduğu kurumların başında gelen Anadolu Sağlık Merkezi’nin Genel Direktörü Türkan Özilhan Tacir hospitalmanager Dergisi’ne başarılı kadın yöneticilerin profilini kendi hayatından da örnekler vererek çizdi. Tacir, “Yapılan araştırmalara göre kadın yöneticilerin yönettiği şirketlerin genelde daha karlı oldukları görülüyor. Kadınların ülkedeki ağırlığı o ülkenin gelişmişliğine de katkıda bulunuyor” açıklamasında bulundu.

Yapılan araştırmalara göre işitme ve koklama duyuları kadınlarda daha güçlü. Kadınlar, erkeklerden 5 kat fazla ağlıyor. Erkek, yüzde 14 daha ağır bir beyne sahip. Ancak beynin iki küresi arasındaki iletişim kadınlarda daha iyi. Elbette bu farklılıklar örneklerle çoğaltılabilir. Liderlik yaklaşımlarına da yansır. Fakat iletişimin önündeki en büyük engel ise önyargıdır.

İş hayatında da kadınlara yönelik ön yargıların hala olduğunun göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Türkan Özilhan Tacir sözlerine şöyle başlıyor: “İlk olarak kadınlara yönelik algının değişmesi gerekiyor. Toplumda yüzlerce yıldır var olan bu algıyı, aile içinde de yeniden ve yeniden üretiyoruz. Türkiye gibi ataerkil toplumlarda kadın olmak zaten oldukça zordur. Sadece iş hayatı için değil, hayatın her alanı için geçerli bir durum. Kadınlar sadece iş kadını değil, aynı zamanda bir eş ve bir anne olarak da rol alıyorlar. Şirketler kadın çalışanlarına başka türlü bakmasını öğrenmeli, gerçekleri görmeliler. Yapılan araştırmalara göre de kadın yöneticilerin yönettiği şirketlerin genelde daha karlı olduklarını görüyoruz. Kadınların ülkedeki ağırlığı o ülkenin gelişmişliğine de katkıda bulunuyor.”

Türkiye ve dünya geneline bakıldığında kadın yönetici oranında dünyada ve Türkiye’de son yıllarda artış görülüyor. Bu gelişmenin oldukça umut verici olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Genel Direktörü Türkan Özilhan Tacir, “Bu gelişme iş hayatında kadınlar için engellerin önemli ölçüde azaldığına da işaret ediyor” diyor.

Başarının sırrı: “İnsan kalbine dokunabilmek”

Türkan Özilhan Tacir, “Kadınların en önemli meziyetlerinden birinin insan kalbine dokunabilmesi olduğunu düşünüyorum” diyor ve başarıya giden yoldaki etkisini ise şöyle anlatıyor: “Bir kadın yönetici olarak söyleyebilirim ki bu özellik iş hayatında büyük bir avantaj sağlıyor. İster kadın ister erkek olsun yapılan işe emek vermek başarı için olmazsa olmaz. Çünkü başarı hiçbir zaman şans faktörü veya tesadüf olarak kazanılmıyor. Kadınlar iş hayatında büyük bir özveri, tutku ve pozitif enerjiyle çalışıyor. Proaktif yaklaşımlar sergileyen ve çaba gösteren herkes hayatın her alanında kazanıyor. Kadın yöneticilerdeki başarının sırrı buradan kaynaklanıyor diyebilirim.”

Aile değerleri başarının kapısını araladı

İş hayatında başarının altın kuralına dikkat çeken Türkan Özilhan Tacir, “Bu altın kural sevgi, saygı ve güven” diyor ve devam ediyor: “Dedemden babama, babamdan bana aktarılan bu değer yargılarımız da başarının kapısını aralıyor diye düşünüyorum.” Türkan Özilhan Tacir şimdi de gizli bir formül veriyor: “Hayatın her alanında büyük bir özveriyle çalışıyorum. Yaptığım işe aşk ile bağlanmak; kapasitemin ve gücümün farkında ve her zaman kontrollü olmak gizli formülüm.”

Kadın ve erkeğe eşit şans verilmeli

Çeşitliliğin değerine inanmanın ve ısrarcı olmanın önemine vurgu yapan Türkan Özilhan Tacir, “Bir pozisyon için hem kadın hem de erkek her iki adaya da eşit düzeyde şans verilmeli” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Kadınların daha fazla söz sahibi olması adına önümüzde uzun bir yol var. Şirketlere baktığımızda karar mekanizmalarının hala erkek ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Bunun değişmesi, kadınlara daha fazla fırsat tanınması için profesyonellere çok önemli bir iş düşüyor. Başarıyı elde edebilecek ve destek olabilecek insanları seçerken kadınların potansiyelini göz ardı etmemeliyiz.”

Kadın yöneticilerin en fazla olduğu merkeziz

Türkan Özilhan Tacir, Anadolu Sağlık Merkezi olarak iş hayatında kadının önemini vurgulayarak, toplumsal cinsiyet dengesini korumaya ve çalışanlarının hayatlarını kolaylaştıracak mesleki ve kişisel gelişimleri için çözümler sunmaya çalıştıklarına da dikkat çekerek hislerini şöyle paylaşıyor: “Anadolu Grubu Türkiye’de genel müdür seviyesinde en fazla kadın yöneticinin yer aldığı önemli grup şirketlerinden biri. Bunu gururla belirtebilirim. Hem grubumuzun bu politikasından hem de bu grupta kadın CEO olarak çalışmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum.”

Farklılıklar doğru yönetilmeli

Türkan Özilhan Tacir’in “Şu anda yöneticisi olduğum yapının her aşamasında ve kademesinde farklı görevler üstlenmiş olmam yönetim sürecinde çalışanların ihtiyaçlarını çok daha kolay anlamamı ve çözüm üretmemi sağlıyor” açıklaması da hem kadın hem de erkekler için başarılı bir yöneticiliğe giden yolda önemli bir veri olarak karşımıza çıkıyor.

Anadolu Sağlık Merkezi’nde birçok farklı sosyal ve kültürel yapıda toplamda 1300 kişi çalıştığı bilgisini veren Tacir başarıya giden yoldaki yol haritasını ise şöyle çiziyor: “Hastalarımızın 1/3’ü yabancı hasta ve 18 dil konuşuluyor. Bu çeşitliliğin yönetilebilmesi ve başarıya taşınması ekip ruhu ve uyum gerektiriyor. Ortak amaca ortak akıl ile ilerlemek uzun soluklu var olmanın temelini oluşturuyor. Ben yıllar içinde edindiğim deneyimle farklılıkların doğru yönetilmesinin önemini kavradım ve farklı yapıda insanlardan bir bütün oluşturabilmenin gücünün başarıya giden yol olduğunu öğrendim. Bana göre bir yönetici ancak ekibi kadar güçlüdür. Bu yüzden ekip çalışmasına ve ekibimizin yetkinliğine önem veriyor, yeteneklerinin geliştirilmesi için yapılacak her türlü çalışmaya gönülden destek veriyorum.”

Sanat sınırları zorlamak gerektiğini öğretti

Mutlaka bir şekilde iş hayatının içinde olmak istediğini belirten Türkan Özilhan Tacir, “Aktif çalışma hayatını çok seviyorum. Dolayısıyla bir gün emekli olup ‘inzivaya’ çekilmek bana göre değil” diyor ve sanata ilgisinden de şöyle bahsediyor: “Ayrıca sanata çok büyük ilgim var. Seyahat etmek, önemli sanat merkezlerinde sanatçılarla bir araya gelmek, yaratıcı eserlerini görmek benim için büyük keyif. Dolayısıyla sanat da her zaman hayatımın önemli bir parçası olmaya devam edecek. Müze, fuar ve galeri gezmeyi, sanata vakit ayırmayı çok seviyorum. Uzun zamandır eşimle beraber topladığımız farklı sanat eserlerinden oluşan güzel bir koleksiyonumuz var. Zaman buldukça online kurslar sayesinde sanat tarihi öğrenmekten ve okumaktan çok keyif alıyorum. Ailece yaptığımız seyahatlerin merkezinde farklı sanat etkinliklerini takip etmek de var. Sanat bana insan beyninin ve becerilerinin ne kadar sonsuz olduğunu ve sınırları zorlamak gerektiğini öğretti. Her eserden insan ile ilgili birçok şey öğreniyorum.”

Yoğun tempo içinde ailesine kendine yeterince zaman ayırmaya özen gösterdiğini de söyleyen Türkan Özilhan, “Oğlum ile Anadolu Efes’in basket maçlarını seyretmekten çok keyif alıyoruz” diyerek sözlerini sonlandırıyor.