Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
3 Mayıs 2017

Organizasyonunda yapısal bir değişikliğe giden ve sağlık branşını ayrı bir iş birimi haline getiren Allianz Türkiye, sağlık alanında müşteri deneyimini daha yükseğe taşımayı hedefliyor. Yeni ve öncü uygulamaları hayata geçirmek ve Türkiye’deki en iyi uygulamaları Allianz’ın faaliyet gösterdiği diğer ülkelere ihraç etmek de hedefleri arasında geliyor.

4 binin üzerinde anlaşmalı sağlık kurumu üzerinden hizmet veren Allianz Sigorta, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortası süreçlerini ürünleri kapsamında gruplandırılmış 6 farklı network ağı üzerinden yönetiyor. Allianz Türkiye Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Oruç Lembet’in yöneticiliğini üstlendiği birimle, sağlık alanında müşteri deneyimini daha yükseğe taşımak, yeni ve öncü uygulamaları hayata geçirmek ve ülkemizdeki en iyi uygulamaların Allianz’ın faaliyet gösterdiği diğer ülkelere ihraç edilmesi hedefleniyor.

Ürün portföyünün ihtiyaca göre genişlemesi önemli

İstatistiki verilerle sektörü anlatan Pınar Oruç Lembet, “2015 yılı sonu itibariyle özel hastane sayısı 2001 yılındaki 267 seviyesinden 562’lere çıktı. Sadece 2010-2015 döneminde özel hastane yatak sayısı yılda ortalama yüzde 9 seviyesinde arttı” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Sonuç olarak, 2001-2015 döneminde toplam sağlık harcamaları reel olarak yılda yedi büyüdü. Bu büyümeye rağmen toplam sağlık harcamasının GSMH’ya oranı gerek OECD ülkeleri ortalamasının, gerekse Avrupa’da sağlık alanında gelişmiş ülkelerin oldukça altında seyrediyor. Bu durum da esasında gelişme potansiyelinin bir göstergesi. Söz konusu harcamanın temel finansörü, diğer OECD ülkelerinde olduğu gibi kamu olmakla birlikte, özel sağlık sigortalarının payı yüzde 3’lük seviyesi ile OECD ortalaması olan yüzde 19’a göre oldukça düşük.”

2010-2015 döneminde kişi sayısı yılda ortalama yüzde 1,7 büyüyen ülkemizde, halkımızın yüzde 42’sinin 25 yaşın altında olduğunu söyleyen Pınar Oruç Lembet sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Büyüyen ve yaşlanacak bir demografik yapıya sahibiz. Dolayısıyla, 2015 yılı itibariyle yüzde 0.18 ile Avrupa ortalamasının altında olan ÖSS penetrasyonunun artmasını bekliyoruz. Bu tabloda da ÖSS’nin gelişmesine etki edecek en önemli unsurlardan biri; ürün portföyünün farklı müşteri ihtiyaçlarına hizmet edecek şekilde genişlemesi. Firma olarak hedefimiz de bunları sağlamak.”

Sağlık ayrı bir iş birimi haline getirildi

Allianz Grubu’nun Türkiye’deki tecrübesinin tohumunun esasında 1923 yılında, İtalyan sigorta şirketi Riunione Adriatica Di Sicurta’ın (RAS) Şark Sigorta’yı kurmasıyla atıldığını söyleyen Pınar Oruç Lembet, Şark’ın Koç Topluluğu bünyesine girmesi, daha sonra Allianz’ın Şark Sigorta’ya Koç Topluluğu ile birlikte ortak olması, Allianz’ın Koç Topluluğu hisselerini alması ve akabinde de 2013 yılında “Yapı Kredi Sigorta” şirketlerinin hisselerini de satın aldığını belirterek süreci aktarıyor.

Allianz’ın sigorta sektörüne yaptığı bu yatırımların Allianz Grubu’nun Türkiye ekonomisine ve Türk toplumuna olan güveninin de kuvvetli bir göstergesi olduğunu dile getiren Pınar Oruç Lembet konuyla ilgili şu bilgilendirmelerde bulunuyor:

İşte bu güven ve neredeyse bir asıra ulaşan bir birikimin varlığıyla, Allianz Türkiye olarak sağlık sigortacılığında 2016 yılı sonu itibariyle yaklaşık yüzde 36 pazar payıyla lider konumdayız. Sadece harcamaları karşılayan bir kurum olmanın ötesine geçerek, müşterilerimizin hayatlarının her evresinde yanlarında olmayı başarabilmek misyonuyla ilerliyoruz. Bu misyon doğrultusunda öncelikli olarak sağlık branşını kurumumuz içinde ayrı bir iş birimi haline getirdik. Sağlık sigortacılığı alanındaki müşteri deneyimini en yüksek noktaya, müşteri ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiğimiz hizmetlerimizle taşıyor ve müşterilerimizin özel sağlık sigortası alanındaki ürün ihtiyaçlarına geniş ürün yelpazemizle cevap veriyoruz.”

Her segmente hitap ediyor:

Modüler sağlık sigortası

Karma grup sağlık sigortası

Modüler Sağlık Sigortası ile; sigortalılara planlarını kendilerinin tasarlamalarına ve teminat limitleri, kapsamları ile poliçelerinin geçerli olacağı anlaşmalı sağlık kurumu ağını özgürce belirlemeleri imkanlarını sunduklarını da söyleyen Pınar Oruç Lembet, Modüler Sağlık Sigortası hakkında bilgileri aktarmaya şöyle devam ediyor:

“Her segmente hitap eden birçok unsuru barındırması, ürünün en önemli özelliği olarak ön plana çıkıyor. Ayrıca, TSS’de sigortalının planlarını kendilerinin tasarlamaları ve anlaşmalı sağlık kurumu ağını seçme tercihi sunarak, sigortalının ihtiyaçları ve bütçeleri doğrultusunda kendilerine en uygun poliçeyi oluşturabilme imkanı sağlıyor.”

Allianz olarak sadece bireysel değil, aynı zamanda kurumsal müşterilerine de hedeflerine uygun sağlık planları sunduklarını ifade eden Pınar Oruç Lembet,“Kısa bir süre önce hizmete sunduğumuz bir yenilik olan ‘Karma Grup Sağlık Sigortası’ ürünümüz SGK ile anlaşmalı kurumlarda TSS’de olduğu gibi fark ücretini karşılayıcı nitelikte. Diğer kurumlarda ise özel sağlık sigortasında olduğu gibi sağlık giderinin tamamını kapsayıcı nitelikte bir hasar yönetim modeli çalışılıyor” diyor.

Sigortalı başına işlem adedi en fazla sağlıkta

Sağlık sigortacılığının özel bir branş olduğunu satışından yenilemesine, tazminat sürecinden aktüeryal modellemeye kadar özel bir uzmanlık gerektirdiğine inanan Pınar Oruç Lembet Allianz’ın farkını şu ifadelerle dile getiriyor:

“Liderliğini üstlendiğimiz sağlık sigortası sektöründe bir asrı aşkın geçmişimiz ile global varlığımıza dayanan uzmanlığımız, geniş anlaşmalı kurum ağımız ve güçlü alt yapımız ile farklı olduğumuz kanaatindeyim. Sağlık branşında teknik beceriler önemli, müşterinin durumu ve beklentileri doğru fiyatlandırılıp, ona en uygun fiyatla poliçesine yansımalı. Sağlık branşı sigortalı başına işlem adedinin en fazla olduğu branştır ki bu da sigorta şirketleri ile sigortalı arasındaki bağı güçlendirirken şirketlerin üzerine büyük bir performans sorumluluğu yüklüyor. Allianz olarak bu teknik mükemmeliyete sahip olduğumuza inanıyoruz.”

Günde 750 yeni başvuru alıyoruz

Pınar Oruç Lembet özel sağlık sigortalarına ilişkin süreçlere baktığımızda en önemli etaplardan bir tanesinin, “risk değerlendirme süreçleri” olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Allianz sektörde, sistem kurgularındaki yetkinliği ve deneyimli medikal ekibi ile farklılaşıyor. Poliçelerin önemli bir kısmı sistem içine gömülü kurallar çerçevesinde, çalışan müdahalesi olmaksızın üretilebiliyor. Ayrıca, yenileme dönemlerinde poliçelerin büyük bir kısmı otomatik yenileniyor. Onay gereken işlemler için de günde yaklaşık 750 civarı yeni poliçe başvurusu değerlendirmeye alınıyor. 4 binin üzerinde anlaşmalı sağlık kurum üzerinden hizmet veren Allianz Sigorta, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortası süreçlerini ürünleri kapsamında gruplandırılmış 6 farklı network ağı üzerinden yönetiyor.