Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
23 Şubat 2018

Sağlık sigortacılığında sadece hastalık ve tazminat zamanlarında değil, müşterilerinin ihtiyaçlarına özel tasarlanmış ürün ve hizmetler sunan Allianz Sigorta “Sağlık Destek Programı”nı başlattı. Allianz Sigorta program dahilinde uzaktan hasta takibi, elektronik tıbbi kayıtlar ve sağlık eğitimi ile daha iyi hastalık yönetimini hedefliyor. Bu kapsamda 2017 Mayıs ayında hayata geçirilen “Diyabet Destek Projesi” ile diyabet tanılı ve diyabet için özel ek prim ödeyen müşterilerine destek veriyor.

1890 yılında kurulan Allianz Grup, dünyanın önde gelen sigorta şirketlerinden ve finans hizmetleri sağlayıcılarından biri olarak kabul ediliyor. Allianz Grup 142 bini aşkın çalışanıyla 70’in üzerinde ülkede faaliyet gösteriyor. Tüm dünyada yaklaşık 85,4 milyon bireysel ve kurumsal sigortalısı bulunan Allianz Grup 2014 yılının Ekim ayında Allianz Sigorta ve Yapı Kredi Sigorta birleşme süreci ile faaliyetlerine Allianz Sigorta A.Ş. altında devam ediyor.

Sağlık sigortacılığında sadece sağlık harcamalarını finanse eden kurum olmanın ötesine geçen bir vizyonla faaliyetlerini sürdürdüklerini söyleyen Allianz Türkiye Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Oruç Lembet, “Müşterilerinin talep ve ihtiyaçlarına göre sundukları yenilikçi çözüm ve uygulamalarla, sadece hastalık ya da tazminat zamanlarında değil, hayatlarının her evresinde müşterilerin ve sevdiklerinin yanlarında olmayı öncelikleri arasında gördüklerini” ifade ediyor.

Pınar Oruç Lembet, “Sağlık sigortacılığının çok özel ve önemli bir branş olduğunu ve bu branşta lider olmanın sorumluluğuyla, müşterilerinin yaşam kalitesini artırmaya odaklanarak, onlara önleyici çözümlerle destek olmayı önemsediklerini” söylüyor ve devam ediyor: “Geçtiğimiz aylarda sigorta sektörünün ilk sürdürülebilirlik modelini açıklayan şirket olarak, Birleşmiş Milletler’in 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinden biri olan ‘sağlıklı bireyler’ başlığına doğrudan katkı sağlamak üzere “Sağlık Destek Programı” başlattık. ‘Sağlık Destek Programı’ kapsamında; uzaktan hasta takibi, elektronik tıbbi kayıtlar ve sağlık eğitimi gibi hizmetler ile, daha iyi hastalık yönetimi hedefliyoruz. Böylelikle başta müşterilerimiz olmak üzere, genel toplum sağlığında iyileşme sağlayacağımıza inanıyoruz.”

Bu çerçevede başlatılan Diyabet Destek Projesi ile Mayıs ayından bu yana, diyabet tanılı ve diyabet hastalığına özel ek prim ödeyen müşterilerine destek verdiklerini belirten Pınar Lembet, “İlerleyen dönemde, hipertansiyon ve akciğer hastalıkları gibi diğer kronik hastalıklara destek olmak için de planlama yaptıklarını” ifade ediyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Amacımız ilk projenin sonuçlarını takiben uygulamayı yaygınlaştırarak, diyabet tanısı olan tüm müşterilerine ve kronik hastalık tanısı bulunan diğer Allianz müşterilerine de hizmet verebilmek.”

Projenin tutunma oranı yüzde 100

Diyabet Destek Projesi için hastalık takibini online yapmayı sağlayan veri aktarım teknolojisinin kullanıldığı özel bir yazılım geliştirdiklerini açıklayan Allianz Türkiye Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Oruç Lembet bilgi vermeye şu sözlerle devam ediyor: “Diyabet hastası sigortalılarımıza, medikal ölçüm-veri aktarım cihazı ve ekipmanını içeren özel kiti ücretsiz olarak dağıttık. Proje süresince strip ve lansetlerin teminini de üstlendik. Diyabetli sigortalılarımıza dağıttığımız kitler, sigortalılarımızın evde kendi kendilerine düzenli ölçtükleri kan şekerlerini online olarak bizimle de paylaşmalarını sağlıyor. Böylelikle hastalığın kontrol altında olması için biz de sigortalılarımızı takip ediyor ve sonuçlarına göre destek oluyoruz. Bu destek kapsamında; kan şekeri sonucunu yorumlama (düşük veya yüksek çıktı ise; olası nedenleri, neler yapılabileceği, vb.), ambulans gönderimi, ihtiyaç duyulan konularda bilgilendirilme, doktora başvurulmasının ve tedavi değişikliğinin gerektiği düşünüldüğünde yönlendirilme gibi hizmetleri de ücretsiz veriyoruz. Ek olarak diyabetli hastalar için 3 ayda bir rutin belirli tetkikleri de, anlaşmalı sağlık kurumlarında ya da sigortalılarımızın ikamet adresinde yine ücretsiz sağlıyoruz. Birinci fazında 500 kişinin yararlanacağı projeyi 2018 yılında Ankara ve İzmir’i de ekleyerek genişletmeyi hedefliyoruz. Katılımcılarımızın projede tutunma oranının yüzde yüz olması memnuniyet verici. Hastalık yönetim becerilerine katkıda bulunmamızdan mutluluk duymaları bizi de motive ediyor.”

“Sağıklı Bireyler” başlığı altında ödül aldık

Sürdürülebilirlik stratejilerine paralel olarak, sağlık alanında geliştirip sundukları önleyici çözümlerle toplumun yaşam kalitesini artırmayı amaçladıklarını vurgulayan Pınar Lembet şunları vurguluyor: “‘Sağlık Destek Programı’ bir sigorta şirketinin bütünsel yaklaşımı ile müşterilerinin yaşam kalitelerini artırmalarında önleyici çözümlerin önemini gösteriyor. Aynı zamanda müşteri nezdinde maddi ve manevi tasarruf sağlarken, ülke ekonomisine de katkı sağlıyor. ‘Sağlık Destek Programı’mızın Türkiye Kurumsal” Sosyal Sorumluluk Derneği tarafından düzenlenen 9. Kurumsal Sosyal Sorumluluk Pazaryeri’nde, Sürdürülebilir Kalkınma Akademi Ödülleri’nde ‘Sağlıklı Bireyler’ başlığında ödüle layık bulunmasından da gurur duyuyoruz.”

Evimde güvendeyim uygulaması ile ev kazalarını azaltabiliyoruz

Dr. Allianz hizmeti ile sigortalılara 7 gün 24 saat ücretsiz olarak ulaşılabilen doktor ve hemşire kadrosu ile medikal danışmanlık hizmeti verdiklerini söyleyen Pınar Oruç Lembet sözlerini şöyle sürdürüyor: “Allianz Türkiye ‘Sağlık Destek Programı’ kapsamında pek çok projeye imza attı. Ayrıca medikal destek, eve doktor gönderimi ve laboratuvar hizmeti yönlendirmesi de yapıyoruz. Öte yandan, ‘Evimde Güvendeyim’ uygulaması ile de 70 yaş ve üzeri sigortalıların ev kazalarına karşı korunabilmesi amacıyla evlerinde ücretsiz risk değerlendirmesi yapılıyor.”

Allianz Türkiye Sağlık Genel Müdür Yardımcısı Pınar Oruç Lembet son sözlerini ise şöyle sonlandırıyor: “Allianz olarak en çok önemsediğimiz projelerimizden biri de erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu hatırlatan ‘Meme Kanseri Bilgilendirme ve Takip Proje’miz. Kendi kendine muayene konusunda sigortalılarımızın bilinçlenmesini sağlamak, 40 yaş üstü kadınlara yılda 1 kez ücretsiz mamografi hizmeti sunmak ve meme kanseri farkındalık ayı gibi özel zamanlarda SMS, sosyal medya gibi kanallarla farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz.”