Diyabet Teknolojileri Dünyası’na yeni bir sensör geliyor. Türk, İtalyan, Çin ortak projesi ile hayata geçirilen Dakik Glunovo 3. Jenerasyon eş zamanlı ve sürekli Glikoz Ölçüm sistemi Aralık ayı içerisinde son kullanıcıları ile buluşturulacak.
Günümüzde rtCGM Sistemleri (real time continuous glucose measurement) gerek Tip 1, gerekse Tip 2 diyabetli hastalarda ciddi bir şekilde şeker kontrolünü sağlıyor. Sürekli gelişen teknoloji ile hem doğruluk oranlarında artma, hem de hasta ile olan iletişim, analiz, raporlama ve takip konularında ciddi iyileştirmelere erişildi.
Dakik Uzaktan Hasta Takip Sistemleri, bilindiği üzere, Hasta ve Doktor arasında bir köprü kurmak, tedavi öncesi ve sonrası hastalara koçluk etmek ve uygulanan tedavilerin optimizasyonu sağlamak amacı ile yaklaşık 4 yıldır yaygın bir şekilde kullanılmakta. Özellikle kronik hastalıklara odaklanan Dakik Platformu giyilebilir tıbbi cihazların entegrasyonu ile Uzaktan Hasta Takibinde yeni bir perde açtı.
Diyabet teknolojilerinde tanınmış İtalyan Alpha Pharma Firmasıyla birlikte, 2018 yılında Glunovo ile tanışan ve tüm geliştirme ve yazılım süreçlerinde aktif rol oynayan Dakik Platformu, 3. Jenerasyon giyilebilir ve kansız ölçüm yapabilen şeker sensörünü Türkiye’ye kazandırdı.
Neden 3. Jenerasyon?
Dakik – Glunovo rtCGM Sistemi karın bölgesine yapıştırılan küçük bir sensör ve bluetooth vericisi sayesinde her 3 dakikada bir extraselüler aralıkta sıvı içerisindeki şekeri ölçmektedir. Bu ölçümleri kendi haznesinde toplayıp, hastanın cep telefonuna ve buradan da hastanedeki sağlık profesyonellerine iletebilmektedir. Yani şimdiye dek bir alıcıyı koldaki sensöre yaklaşmak zorunda bırakan manuel ölçüm yerine, kendi kendine ölçüm yapan bir sistem ile karşı karşıyayız. Dakik IoT Box sayesinde telefona dahi ihtiyaç olmadan veriler sağlık profesyonellerine aktarılabilmektedir.
Dakik Glunovo diğer bluetooth CGM sistemlerinden farklı olarak, üretiminde pilini transmitörden ayırıp, sensör tarafına yerleştirmiştir. Böylelikle transmitörün kullanımı sınırsız hale gelmiştir. Firma transmitöre 3 yıl garanti vermekle beraber, ömür boyu kullanılabilmektedir.
Dakik Glunovo sensörünün ucundaki mikro iğne sayesinde extraselüler sıvıdaki şekeri ölçmekte, kandaki şeker seviyesi yaklaşık 7 dakika sonra bu sıvıya yansımaktadır. Doğruluk oranı (MARD değeri ile belirlenir) rakiplerine göre randomize klinik çalışmalar ile kanıtlanmış olup, oldukça yüksektir.
Dakik Glunovo oldukça gelişmiş bir yazılım sistemine sahiptir. Bluetooth vericisi üzerinden akan değerler bir algoritma ile değerlendirilip, hastayı erken uyarı sistemi ile düşük veya yüksek değerlerde telefon ile arayarak bilgilendirmektedir. Yani şeker oranı düştüğünde, hasta gece dahi telefon ile bir “Dijital Call Center” tarafından aranmakta, şayet hastaya ulaşılamaz ise yakını aranıp, uyarılmaktadır.
Dakik Glunovo özellikli bir analiz programına sahiptir. Sağlık profesyonelleri ve hastanın kendisine sınırsız veri filtreleme ve raporlama platformu açılmıştır. Türk yemeklerine özgü karbonhidrat sayımından, kişiye özgü glisemik index’e kadar normalde hesaplanamayacak birçok analizi içermektedir. Hasta veya sağlık profesyoneli şeker değerlerini anlık olarak Türkiye ortalamasında hemcins ve yaşıtları ile karşılaştırmalı olarak görebilmektedir.
Dakik Glunovo, CGM Sistemleri içinde, ilk kez pediatrik ve erişkin versiyonunu ayıran sensör teknolojisi olmuştur. Zira çocukların bazal metabolizması ile erişkinlerinki farklıdır. Aynı zamanda cilt altı sıvı akımları, yağ dokusu derinlikleri de farklıdır. Bu nedenle p3 versiyonu çıkarılmış ve Aralık ayında seri üretime geçilmiştir.
Dakik Glunovo arka plandaki yazılım sistemi, insülin pompa sistemleri ile entegre çalışacak şekilde geliştirilmiştir. Böylelikle ileride belki de tam entegrasyon sağlanıp, “Yapay Pankreas” modeli için bir adım atıldığından da bahsedilebilir.
Dakik Glunovo ile şeker hastaları ilk kez sensörlerini uzun vadeli paketler halinde (Aylık, 3-6, 12 Aylık) tasarruflu bir şekilde satın alabilme imkânına sahip olacaklardır. Bilindiği üzere uzun vadede şeker hastalığı kontrol altında tutulduğunda, bu hastalığın böbrek, göz, kalp ve damar hastalıklarına yol açmaması sağlanabilmekte, komplikasyonlar önlenebilmektedir.