Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
4 Kasım 2019

SELÇUK BAYER
Varinak Onkoloji Satış ve Pazarlama Müdürü

Türkiye’de kamu ve özel sektörde yaklaşık 260 kanser tedavi cihazı bulunuyor. Bu cihazların yaklaşık yüzde 65’i ise 5 yaşından daha genç cihazlar. Radyoterapi cihazları gibi yatırımı kolay olmayan sistemlerde, teknolojik farklılaşma ise çok daha ön planda. Bu alanda hizmet sunan Varinak Onkoloji firması Satış ve Pazarlama Müdürü Selçuk Bayer farklılaşmaya dikkat çekiyor. Bayer, “Varian Medical Systems ürünü cihazları AR-GE yatırımları sayesinde lansman tarihinden sonraki dönemlerinde bir çok yeni özellik ve yazılım güncellemesi ile daha efektif çözümler sunduğunu” ifade ediyor ve ekliyor: “Hastanelerin yatırımlarını efektif hale getirmek, hekimlerin daha az zaman harcayarak en kaliteli tedaviyi yapabilecekleri sistemleri sunmak ve hastaları dünya üzerinde uygulanan tedavi tekniklerine ulaştırmak amacındayız.”

H.M: Türkiye’nin kanser tanı ve tedavisinde kullanılan teknolojik altyapısı yaygın ve yeterli mi?

S.B: Kanser tanısı için kullanılan sistemler firmamızın ana faaliyet konusuna girmiyor olsa da, pazardan takip ettiğim kadarı ile bu alanda hem kamu hem de özel sektörde çok büyük yatırımlar yapılıyor. Özellikle görüntüleme alanında dünya lideri teknoloji firmalarının geliştirmiş olduğu sistemlerin ülkemize gelmesi çok zaman almıyor. Elbetteki coğrafi açıdan geniş bir alana sahip olan ülkemizde teknolojinin hemen yayılması çok mümkün olmuyor. Kanser tedavisinin başarısında en önemli etken olan erken ve doğru tanının konmasında bu tür cihazların yadsınamaz katkıları bulunuyor ve bu alana yapılan yatırımlar sayesinde kanser tanılarının erken aşamada konması ile hem daha fazla hastanın yaşamına katkıda bulunuyor hem de bu konuda yapılan tedavi harcamalarında verimlilik sağlanıyor.

Proton Terapi Dışında Tüm Cihazlar

Kanser tedavisi açısından bakacak olursak da, bugün ülkemizin her ilinde kanser tedavi cihazı olan sağlık kurumu henüz bulunmuyor. Burada tabi ki Sağlık Bakanlığımız tarafından yapılan planlamalar dahilinde hareket ediliyor. Kanser tedavisi için yapılan yatırımların büyüklüğü, sistemleri kullanacak sağlık personelinin ve tedavi kararını verecek hekimlerin sayısı, hizmet edilecek bölgenin durumu gibi etkenler çerçevesinde planlanarak yapılmasını gerektiriyor. Teknolojik açıdan da bakacak olursak, dünya üzerinde kanser tedavisi için kullanılan cihazlardan Proton terapi cihazı dışında tüm cihazlar ülkemizde bulunuyor ve aktif olarak kullanılıyor. Kanser tedavisinin uzun süreli ve meşakkatli bir süreç olduğu göz önüne alındığında hastayı bulunduğu ilde tedavi edip takip etmek önemli olsa da, yatırımların verimliliği açısından her ile kanser tedavi merkezi kurmak operasyonel açıdan çok mümkün değildir.

H.M: Tıbbi cihazlarınızı benzerlerinden ayıran üstün özellikleri var mı? Bu cihaz kullanıcıları yeterli donanıma sahip mi?

S.B: Elbetteki tıbbi cihazlar arasında uygulayabildikleri teknikler, tedavi hassasiyetleri, hasta konfor ve güvenliğine sağladığı artılar açısından büyük farklılıklar bulunuyor. Tıbbi cihaz sağlayıcıları olarak amacımız, hekimlerin uygulamak istedikleri tedavileri en hassas ve istenilene en yakın şekilde uygulayabilmenin yanında hasta güvenlik ve konforunu sağlamak. Ayrıca kullanıcı hatalarını ortadan kaldırmak, daha otomatize ve yazılım destekli çözümler ile birim zamanda daha fazla hastaya hizmet verirken sistemleri kullanan personel yükünü azaltmak. Bu kapsamda sektördeki lider firmaların çok büyük ar-ge yatırımları mevcut ve bu AR-GE yatırımları sonuçlarını bazı cihazların sunabildikleri teknolojik üstünlüklerde görebiliyoruz. Radyoterapi cihazları gibi yatırımı kolay olmayan sistemlerde, teknolojik farklılaşma çok daha ön plana çıkıyor. Sistemlerin pazara sunulmasından sonra geçen sürelerde yeniliklerin geliştirilmesi, mevcut sistemlere uygulanabilmesi sistemlerin verimli ve kaliteli tedavi üretebilmesi için önemlidir.

Tanı ve tedavi yapay zeka destekli

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz ve önümüzdeki dönemde hayatımızın ve işlerimizin bir parçası olacağını düşündüğüm yapay zeka çözümlerinin tıbbi cihaz sektöründe çok büyük bir değişime sebebiyet vereceği inancındayım. Gerek kanser tanısı için yapılan görüntüleme işlemlerinde gerekse tedavi amacı ile yapılan planlamalarda ve tedavi aşamasında kullanılabilecek yapay zeka destekli çözümleri çok yakın zamanda aktif kullanımda göreceğiz. Gelişmiş teknolojiler barındıran bu sistemleri kullanmak ayrı tecrübeler ve yetkinlikler gerektiriyor. Bu konudaki en büyük görev elbette biz cihaz üreticilerine düşüyor. Satışını yaptığımız sistemlerin, tüm özellikleri ile birlikte en etkin çalıştırılabilmesi için gerekli eğitim programlarını kullanıcılara sağlıyoruz. Genç ve eğitimli iş gücüne sahip olan ülkemizde, bu sistemleri kullanmak isteğiyle işin başına geçen profesyoneller kolaylıkla sistemlere adapte olabiliyor. Burada tabiiki sistemlerin özellikleri, entegre yapıları, kullanıcı dostu olması gibi fark yaratacak özellikleri kullanıcıların öğrenmesinde ve sistemleri kullanmasında önem arz ediyor.

H.M: Türkiye’deki radyoterapiyle tedavi teknolojileri sektörünün Sağlık Bakanlığı, üniversite hastaneleri, SGK ile ilişkileri nasıl? Satın alımlar, geri ödemeler konusunda sıkıntılar yaşanıyor mu?

S.B: Bu konuya iki açıdan bakmak gerektiğini düşünüyorum. Sektörümüzde bizler gibi cihaz sağlayıcı firmaların yanı sıra, bizlerin cihazlarını kullanarak kliniklerde hizmet alımı yöntemi ile hizmet veren paydaşlarımız da var. Bu paydaşlarımız ile birlikte projeler geliştirip, Sağlık bakanlığı planlamaları dahilinde tedavi hizmetlerini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Bu tür projelerin tamamı SUT işlem kalemleri üzerinden gerçekleşiyor. Geçen yıl radyoterapi ile ilgili SUT işlem puanlarında küçük bir düzeltme yapılmış olsa da, sistemlerin döviz bazlı yatırımlarını yapılabilir olmaktan uzaklaştırıyor. Üstüne bir de hastanelerden gelen geri ödemelerde yaşanan gecikmeler paydaşlarımızı ve dolayısı ile bizleri zor durumda bırakabiliyor. Ayrıca SUT işlem kalemlerinde yeni geliştirilen ve kliniklerde aktif olarak kullanılan tedavi tekniklerinin olmayışı, yatırımlar yapılırken bu teknolojilerden vazgeçilmesine sebebiyet veriyor.

SUT’ta güncelleme şart
Hem SUT işlem puanlarında hem de işlem kalemlerinde yapılacak bir güncellemenin güncel teknoloji ile yapılacak ve bu konuda ihtiyacı karşılayacak yatırımların önünü açabileceğini düşünüyorum. Diğer açıdan baktığımızda ise, Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastaneleri tarafından alınan sistemlerin firmalara ödemesinde ufak tefek gecikmeler olsa da çok büyük problemler yaşanmadığını biliyoruz. Fakat satış sonrası teknik destek anlaşmalarındaki ödemelerin yapılmasında özellikle üniversite hastanelerinde büyük sıkıntıların olduğunu hem kendi tecrübelerimizden hem de basına yansıyan haberlerden biliyoruz.

H.M: Radyoterapi cihazları konusunda hastanelerin eksiklikleri neler? Kamu ve özel sağlık sektörü hastanelerinin cihaz donanımı yeterli düzeyde mi?

S.B: Daha öncede bahsetmiş olduğum gibi, kanser tedavisi alanında kullanılan sistemlerden proton terapi hariç tüm teknolojiler ülkemizde kullanılıyor ya da yakın zamanda kullanılabilir hale gelecek. Şu anda ülkemizde kamu ve özel sektörde yaklaşık olarak 260 cihaz var. Bu cihazların yaklaşık yüzde 65’i 5 yaşından daha genç cihazlar. Yani tedavi cihazları açısından genç bir cihaz portföyüne sahibiz. Tabii ki burada dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan birisi bu cihazların teknolojik yeterlilikleri ve gelişmeye açık olmaları. Özel sektör yatırımlarında bu konulara azamiyet gösterirken, kamu sektöründe ihale mevzuatı gereği satın almalar esnasında birçok yeni gelişmeden taviz verilmek zorunda kalınıyor. Bizim satışını gerçekleştirmiş olduğumuz Varian Medical Systems ürünü cihazların bu konularda sektörde farklılaştığını, gerçekleştirmiş olduğu AR-GE yatırımları sayesinde cihazların lansman tarihinden sonraki dönemlerinde bir çok yeni özellik ve yazılım güncellemesi ile daha efektif çözümler sunabildiğimizi ve bu tür çözümlerin özel ve kamu sektörü tarafından yakından takip edildiğini söyleyebilirim.

H.M: Türkiye’de kanser tedavisi için kullanılan teknoloji insan sağlığı, çevre güvenliği ve kalite konusunda yeterli ve yaygın düzeyde mi? Bu konuda firmanızın hastanelere-hekimlere yardımcı personele yönelik çalışmaları var mı?

S.B: İnsan sağlığı, çevre güvenliği ve kalite sektörümüzde kullanılan teknolojiler açısından azami öneme sahiptir. Radyoterapi tedavisi, cihazlar tarafından üretilen radyasyon enerjisi ile gerçekleştiriliyor. Bu açıdan bakıldığında hem tedavi edilen hastanın güvenliği hem de çalışan sağlık personeli arkadaşlarımızın güvenliği sağlanmalı ve aynı zamanda kaliteli bir tedavi ile oluşabilecek olumsuzlukların önüne geçilmelidir. Firmamız tarafından yapılan projelerde bu konulardaki hassasiyetimizi her zaman ön planda tutuyoruz. Satışını gerçekleştirdiğimiz sistemler teknolojik olarak oldukça gelişmiş özelliklere sahip. Cihazlarımız üzerinde kullandığımız robotik görüntüleme sistemleri ve diğer hareketli mekanizmalar kameralar tarafından gerçek zamanlı olarak kontrol ediliyor ve görüntü işleme teknolojileri kullanılarak herhangi bir kazaya imkân vermeyecek şekilde çalışıyor. Diğer önemli bir konuda, tedavi sürecinin tüm aşamalarında (planlama, uygulama, kontrol) entegre sistemleri kullanarak hem kullanım sırasında ortaya çıkabilecek insan kaynaklı hataların önüne geçiyoruz, hem de uzun olan tedavi sürecinde gerçekleştirilecek değişikliklerin zamanında, doğru bir şekilde tedavi sürecine uygulanmasını sağlayarak tedavi kalitesini maksimum seviyede tutuyoruz.

H.M: Firmanızın özellikle onkoloji alanında hastanelere hekimlere- halka yönelik çalışmaları neler?

S.B: Onkoloji alanında firmamız tarafından yapılan tüm projelerde proje ihtiyaçlarını belirlerken, hastanelerin yatırımlarını efektif hale getirmek, hekimlerin istedikleri tedaviyi daha az zaman harcayarak en kaliteli yapabilecekleri sistemleri sunmak ve hastaları dünya üzerinde uygulanan tedavi tekniklerine ulaştırmak amacındayız. Bu konuda, sık sık hastane yönetici ve hekimlere yönelik bilgilendirme çalışmaları yapıyor, sistemlerine ekleyebilecekleri yeni özelliklerden onları haberdar ediyoruz. Direkt olarak hastalara yönelik bir çalışmamız olmasa da, sistemlerimizi en hassas şekilde çalıştırıp, gelişmiş tedavi tekniklerinin hastalara uygulanmasını sağlamanın onlar için önemli olduğunu düşünüyoruz.