Sağlık Profesyonellerinin Dergisi
28 Haziran 2021

Uzm. Dr. KÖKSAL HOLOĞLU
Romatem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye’nin birçok ilinde fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında hizmet veren Romatem, çalışanlarının korunması ve hastalarının tedavi sürecini başarıyla sürdüren hastanelerden biri. Online Danışma Hattı ile hastalarının ücretsiz hizmet almalarını sağlamaları sayesinde Türkiye’de ilk olan Romatem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Köksal Holoğlu pandemi sürecini ve hedeflerini hospitalmanager’a anlattı.

H.M: 2020 yılı Romatem için nasıl geçti?

K.H: Romatem Sağlık Grubu olarak küresel değişime ayak uyduran değil, insana hizmeti gaye edinerek değişime öncülük eden ve en son teknoloji ile hastalarımıza hizmet sağlayan bir kurumuz. Sağlık sektöründe kurumsal itibarın farkındalığı ve pandemi kısıtlamaları nedeniyle tedavilerine gelemeyen hastalarımıza “Online Danışma Hattı” ile dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar hekimlerimizle web tabanlı platformlar yardımıyla iletişim kurmaları ve muayene olmalarını sağladık. “Online Danışmanlık Hattı”nı 1 yıl boyunca ücretsiz yapan tek kurum olarak güvenilir ve kaliteli sağlık hizmetine erişimin daha fazla önem kazandığı bu süreçte “Herkes için sağlık” diyoruz.

H.M: Pandemi süreci ile birlikte sağlık sektöründe yaşanan zorunlu değişimleri nasıl değerlendirirsiniz?

K.H: 2019 sonunda Çin’de ortaya çıkan Covid-19, yayılma hızının yüksek olması sebebiyle büyük bir süratle tüm dünyayı etkiledi. Yayılımı önlemek için ülkeler son derece katı önlemler almak, ekonomik ve sosyal hayatı neredeyse tamamen durdurmak zorunda kalmışlardı. Ekonomi, pandemiden ve pandemiye karşı alınan tedbirlerden hem arz hem de talep bakımından olumsuz yönde etkilenmekte olduğundan dolayı iyi başlayan bir yılda, Mart 2020’den itibaren sağlık sektörü olarak bizler de etkilendik. Pandemi süreci ile birlikte sağlık sektöründe salgının yayılmasına paralel olarak randevu taleplerinde ve tedavi süreçlerinin devamında bir azalma oldu. Mayıs 2020 itibariyle bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik tedavileri ön plana çıkardık. Pandemi sürecinde öncelikle sağlık personellerimizin kişisel korunma önlemlerine özen gösterdik. Hastanelerimizde sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına dikkat ederek hasta muayeneleri ve tedavi süreçlerine devam ettirdik. Sağlık Turizmi yönünden de ileri teknolojiyi alt yapısında bulunduran güvenilir hastaneler olma ve pandemi hastaneleri olmadığımızdan dolayı tercih edilen sağlık kurumlarından biri olduk. Bu süreçte Covid-19 geçiren hastaların kas-iskelet sistemi rehabilitasyonu ile yeniden yaşam kalitelerini artırıcı tedavi yöntemlerimizi ön plana çıkardık.

H.M: Dünyada birçok sektörde çalışma şartlarında düzenlemeler oldu. Sağlık sektöründe de yapılması gereken önlemler sizce neler olmalı?

K.H: Covid-19 pandemisi ile birlikte, tüm toplum ve tabii ki çalışma hayatı en azından bu süreci atlatana kadar bir uyum sürecine girdi. Bununla birlikte kurumsal hayatın sağlık sektörü aktörleri olarak; pek alışık olmadığımız yepyeni sorular ve sorunların yanıtlarını ve çözümlerini aramaya başladık. Bugünün sorununu, belirsizliğini, dün bildiklerimiz ile yönetemeyeceğimizi farkında olarak hareket etmeye çalıştık.

Pandemi sürecinde fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde gerek yatan hasta bölümünde gerekse ayaktan fizik tedavi ünitesinde zorunlu aksamalar meydana geldi. Diğer branşlarda olduğu gibi verilen sağlık hizmeti azaldı. Normalleşme sürecinde FTR branşının düşünmesi gereken durumlardan bir tanesi de bu hasta grubunun öncelikli rehabilitasyon ihtiyacının karşılanması oldu. Hastalar tedaviye alınırken kapasiteye bağlı olarak değişen sayıda ön büro elemanı, hekim, fizyoterapist, fizyoterapi teknikeri, ergoterapist, temizlik görevlisi gibi kalabalık bir ekip görev yapıyor. Ayrıca fizik tedavi uygulamalarının çoğunluğu yakın temas içerecek şekilde yapıldığından, kişisel koruyucu ekipman ve önlemlerle birlikte genel temizlik ve hijyen kurallarına azami dikkat edilmesi gerekiyor.

Covid-19 pandemisinin uzun bir süre daha dünyayı etkilemesi bekleniyor. Pandeminin etkilerini en aza indirmeye yönelik çalışmaların yanında, mevcut olan veya oluşabilecek hastalıkları da önlemek ve tedavi etmek için çeşitli müdahaleler yapılması gerek. Öncelikle yapılması gereken, randevuların iyi planlanmasıdır. Bekleme salonunu, fizik tedavi salonunu ve hekim odasını gereksiz kalabalıktan korumanın yolu, disiplinli bir şekilde uygulanan randevu sistemi olacaktır. Muayene, tetkik, laboratuvar ve tedavi süreçlerini salgın hastalık önlemleri kapsamında yeniden değerlendirmek ve planlamak bu dönemde büyük bir gereklilik olacaktır.

Romatem, FTR Alanında Kullandığı Teknolojilerle Fark Yaratıyor

H.M: Romatem olarak yaşadığınız değişiklikler nelerdi, bu dönemi siz nasıl yönettiniz?

K.H: Sağlık hizmetleri tüketicileri 2021’e doğru daha bilinçli ve ihtiyaçları hakkındaki farkındalık seviyeleri daha yüksek olan hastalar olarak sağlık hizmetleri konusundaki seçeneklerinin daha fazla olduğunun farkında ve etkin birer karar verici haline geldi.

Hastalarımız, Romatem Sağlık Grubu hastanelerinin branş hastanesi olması ve pandemi hastanesi olarak hizmet vermememiz dolayısıyla daha güvenli bir ortamda hizmet sunduğumuzu anladılar. İlk yaptığımız uygulamalardan olan online danışma hattı ile hastalarımızın ücretsiz hizmet almalarını sağlayan tek hastane grubu biz olduk. Hastanelerimiz yöneticileri ile her gün online toplantılar yaparak şubeler arası koordinasyonu sağladık. Teknolojiyi ön planda tutan yeni sistemler geliştirerek sağlık sektöründe başarılı bir şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz.

Bugünkü dünyada değişikliklere kendimizi adapte etmemiz iş yapış şekillerimizi de değiştirdi. “Dijital Sağlık Çağı”nda yeni iş modelleri ve yeni fikirlerin tetiklendiği bir dönemdeyiz. Sağlık sektörü olarak kurulduğumuz günden bu yana “Her insanın en temel haklarından biri, elde edilebilecek en yüksek kalitede sağlık hizmetine ulaşmaktır” düşüncesi ile hareket ettiğimizden, en son teknolojiyi her zaman alt yapısında bulunduran bir grup olarak değişime hazırlıklıydık ve hızlı bir şekilde adapte olabildik.

Bizim hasta grubumuz ağırlıklı olarak kronik hastalıkları olan, çoğunluğu uzun süre rehabilitasyon gerektiren hastalarımızdan oluşmaktadır. Pandeminin başında, enfeksiyondan korunmak amacıyla bu hastalarımızı üst seviyede koruduk. Covid-19 enfeksiyonunun her döneminde rehabilitasyon gerektiğini görmemizle birlikte çalışanlarımız yeterli koruma önlemlerini alarak bu hastalarımız için gerekli olan uygun tedavileri en yüksek seviyede verdik. Ayrıca diğer hastalarımızın rehabilitasyonlarına gerekli tedbirler de alınarak devam edildi.

H.M: 2021 yılı için öngörüleriniz nelerdir, bizi nasıl bir dünya bekliyor?

K.H: Covid-19 pandemisinin hasta, toplum ve sağlık çalışanları bazında yarattığı etkiler düşünüldüğünde, Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon alanını ilgilendiren konuların ele alınması; farkındalık, eğitim ve planlama açısından son derece önemlidir. Bilim dünyası, Covid-19 pandemisinin ülkemiz ve dünyada uzun süre daha devam edeceğini öngörmektedir. Bu nedenle; koruyucu önlemlerin bilinmesi, hastalığın semptomlarının tanınması, uzun süreli takipte, hastalığa bağlı organ yetersizlikleri ve disabilitenin saptanması, tedavileri ve pandemi döneminin sağlık hizmetlerinde yarattığı etkinin değerlendirilmesi, tüm tıp alanlarında olduğu kadar FTR alanı açısından da irdelenmelidir.

Covid-19 devam edecektir, ancak artık biz bu hastalığın nasıl bulaşacağını, ne gibi etkiler yapacağını, korunma yöntemlerini çok büyük oranda belirlemiş durumdayız. Hastalara tele-rehabilitasyon ile hizmet sunumu daha da yaygınlaşacak. “Giyilebilen Teknoloji ve Mobil Sağlık” gibi giderek gelişen, küçülen, hafifleyen teknolojik cihazlar ve yöntemler sayesinde kişiye özel ve kaliteli tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri kullanıma girmeye devam edecek. Hastanın sadece klinik bulgularını değil; genel sağlık, zindelik ve yaşam kalitesini ölçülebilir ve değerlendirilebilir hale getiren teknoloji ve yöntemler ön plana çıkacak.

Türkiye, sağlık turizminde gözde ülke olmaya devam edecektir. Ancak pandeminin küresel etkilerinin ekonomik anlamda zorlayıcı sonuçları olacaktır.

H.M: Romatem’in bundan sonraki hedefleri nelerdir?

K.H: Romatem Sağlık Grubu olarak yeni yatırımlarımız arasında yurt dışında iki şube ve İstanbul’da farklı lokasyonlarda projelerimiz bulunmaktadır.

Ayrıca Türkiye’nin farklı illerinde şube açma projelerimiz de devam etmektedir. Mevcut hastanelerimizin yatak kapasitelerinin artırılması da önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Ayrıca kurum olarak teknolojiyi yakından takip ederek en yeni cihazları ülkemizde kullanıma sunmaya devam edeceğiz. Hastaların tedavisinde kullanılmak üzere kurumlarımızda bulunan teknolojik cihazlarımız şöyledir;

• Türkiye’de çok az sayıda bulunan Lokomat (felçli hastalar ve yürüyüş bozukluğu olan hastalar için yürüyüş robotu),

• Armeospring-Armeopower omuz-kol robotu ve Amadeo el-parmak robotu,

• Bel ve boyun kireçlenmelerinde yüksek yoğunluklu lazer tedavisi olan Yüksek Yoğunluklu Lazer Cihazı,

• Skolyoz (omurga eğriliği) tanısında kullanılan Diers 4d formetrıc Skolyoz Ölçüm Cihazı,

• Nörolojik veya ortopedik yaralanması, hastalığı veya zayıflığı olan hastalarda yürüme fonksiyonunu ve bağımsızlığı iyileştirmek için yürüyüş eğitimi ve rehabilitasyon cihazı ExoAtlet,

• NASA Hava Basıncı teknolojisini kullanan Anti-Gravity Treadmill™ ile insanlara yeni yollarla ve acı çekmeden hareketliliği, sağlıklı yaşamı iyileştirmek, fiziksel performansı arttırmak için hareket etmelerini sağlayan AlterG®,

• Artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojisi aracılığıyla günlük yaşam durumlarını ve zorlukları simüle eden güçlü bir yürüme eğitimi cihazı C-Mill,

• Performansı en üst düzeye çıkarmak için motivasyonel yürüyüş ve denge eğitimi sağlayan destekli yürüme sistemi nörolojik hastalıklar, ortopedik problemler, kalp damar problemleri sonrasında gelişen yürüme zorluğu ve denge problemlerinin tedavisinde kullandığımız önemli robotik rehabilitasyon cihazı Andago,

• Table tilt, cpm ve fes akımı dediğimiz üç cihazın birleşiminden oluşan, hareket edemeyen ve yatağa bağımlı olan hastaların, özellikle tedavilerinin erken dönemlerinde yoğun bir şekilde kullanılabilen son derece güncel ve tedavilerde kullanışlı bir cihaz olan Erigo,

• Sistemin kuvvet sensörü ile donatılmış tutamaçları ve hareketli zemini ile hastaların hem fiziksel hem bilişsel becerilerini geliştiren Huber,

• Hastaların hücresel fonksiyonlarını yenilemekte ve daha sağlıklı çalışmasını sağlayan özellikle kas bağlarını güçlendirmede ve ödem oluşumunu engellemede kullanılan Aktif Cell Terapi,

• Ameliyat olması önerilen ya da ameliyat olup iyileşememiş, bel ve boyun fıtığı hastalarında tedavi imkanı sunan Spinal Dekompresyon Sistemi DRX 9000C’dır.